6 kasım 2013 saat 08.45
İber yarımadasındaki (İspanya)
Malaga’ya geliyoruz.
Kahvaltımı biraz erken yaptım
çünkü saat 10.00 da Zumba var. Aysen Hocamın, Ayşen ve Esen’ciğimin kulaklarını
çınlatacağım birazdan.
Divina 12.30 da Malaga’ya
yanaşmış olur .. 13.00 te çıkış veriyorlar.
Venedik’ten aldığımız
tişörtlerimizi giyip çıkış için resepsiyona inip beklemeye başlıyoruz:)
18.30 da gemide olmak
zorundayız. Şehir merkezine inmek için shuttle ayarlanmış ama biz yürüyeceğiz.
(23.55 odalarımıza çekildik,
şimdi günlük yazma vakti:))
Malaga’yı çok beğendik, bunda
palmiyelerin etkisi büyük tabii çünkü İzmir’imizi andırıyor.
Limandan çıkar çıkmaz ilk
pub’a attık kendimizi zira tam öğle sıcağı ve sen misin shuttle’a binmeyen..çok susadık
çookk:)
Buz dolu kovalarda 200 cc'lik
minik minik 6 bira geldi ilk önce, daha doğrusu gidip kendin alıyorsun.
Ve etrafta böyle dolanan tipleri imrenerek içiyorsun biranı..
Eee! o zaman daha bilmiyorum tabi, St.Thomas'ta benim de Cincır kullanacağımı:))))
Gerçi yanında patates ve peynir yedik ama öğle yemeğinin yerine tutar mı hiç…hepimiz çakırkeyif olduk mu öğle vakti?
Gözünün üstünde kaşın var diyene gülüyoruz.
Eh 3 aileyiz 3 kova aldık
tabii ki.. boşalmış kovayı geri
götürdüğünde Rüştü’ye para vermişler.
Servisi sana yaptırıyor, parayı da sen kapıyorsun:))
Servisi sana yaptırıyor, parayı da sen kapıyorsun:))
Hele ki İbrahim abi telefonla
konuşurken bir kulağına telefonu diğerine de bira şişesini koyunca hepimizde ipler
koptu.
Yeme içme faslı bitince pub’un karşısından denize bakalım dedik, bir de ne görelim. Kefaller kuzu kuzu dolanıp durular:)) ülen çabuk olta neyim bulun, yazıktır günahtır dediysekte
kutsal bunlar, avlanmaz dediler!!
Ee! üzüldü tabi kocam
Ne ilginç ağaçlar değil mi?
Bizim faytonlardan da vardı.
Dedim ya İzmir’imize benziyor biraz.
Ortalık canlı heykel
doluydu….
bunların bir adı olacaktı ama İbrahim abinin dediği gibi "Sarfoşluğum hala sürdüğü için hatırlamıyorum."
bunların bir adı olacaktı ama İbrahim abinin dediği gibi "Sarfoşluğum hala sürdüğü için hatırlamıyorum."
Bu yecüc mecüc kocama bi musallah ol.. Ay! töbe yarabbim:DDD
Allahtan güzel gözlükler yaptı daa ..:)
Malaga temiz bir kent.
Arada bir sefillikler de yok değil tabii.
Picasso burada yaşamış bir
dönem. Müzesine doğru yürümeye başladık.
Müzenin tam karşısında bir Cafeye
oturduk önce.
(Arkadaki ilana dikkatinizi çekerim. Türk'üz ve her yerdeyiz:))))
Tapas yedik, şarap içtik.Aslında tuvalete girmek istemiştik,“Only customers“ deyince, madem öyle“Donat o zaman sofrayı” dedik, o sayede de tuvalete girebildik , tabi biraz önce içtiğimiz 200 cc lik bütün biraları buraya emanet ettik:)
Şarabımızı, Tapas’ımızı pek güzel yiyip duruyoruz, oğlan ortalığı toplamaya, sandalyeleri kaldırmaya başlamaz mı?
Rüştü bildi ama “Siestası geldi bunların” dedi.
Dedim ki ne siestası havada öldürücü bir sıcak yok, şehre iki gemi gelmiş, ortalık turist kaynıyor siestanın sırası mı şimdi? Dinlemediler abi,
(Arkadaki ilana dikkatinizi çekerim. Türk'üz ve her yerdeyiz:))))
Tapas yedik, şarap içtik.Aslında tuvalete girmek istemiştik,“Only customers“ deyince, madem öyle“Donat o zaman sofrayı” dedik, o sayede de tuvalete girebildik , tabi biraz önce içtiğimiz 200 cc lik bütün biraları buraya emanet ettik:)
Şarabımızı, Tapas’ımızı pek güzel yiyip duruyoruz, oğlan ortalığı toplamaya, sandalyeleri kaldırmaya başlamaz mı?
Rüştü bildi ama “Siestası geldi bunların” dedi.
Dedim ki ne siestası havada öldürücü bir sıcak yok, şehre iki gemi gelmiş, ortalık turist kaynıyor siestanın sırası mı şimdi? Dinlemediler abi,
Birdenbire ıssızlaştı
ortalık, kepengini kapatan gitti.Turiste doymuş bunlar diye düşündük önce.
Sonra ı-ıh prensipli adamlar dedik. Neyse.. o yani. Yemişim turistini modundalar :)
Biz de kalkıp müzeyi gezdik,
Picasso her zamanki gibi anlaşılmaz geldi bana:)
Bu yakışıklıyı daha iyi anlıyorum ben:))
Atilla abimin keyfi yerindeydi:)
Güzel güzel gezdik Malaga'yı.
Dönüş yolunda gemiye ayık binmeyelim diye de Martini Royale’le Sangria içtik.
Akşama Tarık’ta buluşalım dedim millete.
Hangi Tarık dediler?
Cebelitarık dedim.
Yine koptuk haliyle, sarfoşuz ya:)
Akşama Tarık’ta buluşalım dedim millete.
Hangi Tarık dediler?
Cebelitarık dedim.
Yine koptuk haliyle, sarfoşuz ya:)
Ama bu kez akıllandık shuttle ile döndük gemiye.
Güzel bir geziydi..Gemiye
döner dönmez şımşıkır giyinip Malaga’dan aldığım İspanyol şalımı ve kırmızı
tokamı başıma takıp 19.00 daki showa gittik.
Napoliten müzik var diye
yazmışlar ama gıygıdı gıygıy çıktı..mecburen dinledik:) Görsellik güzeldi Allah’tan.
Vee akşam yemeği zamanı…her
gece karides karides nereye kadar
kardeşim, ne olacak bu kolestrollerimizin hali.:))
Yemekten sonra akın akın 14.
kattaki teraslara çıktık çünkü Cebelitarık’ı geçiyoruz bu gece. İlginç duygularla selamladım Tarığı.
Benzer hisleri Mısır Piramitlerine bakarken de yaşamıştım.
Benzer hisleri Mısır Piramitlerine bakarken de yaşamıştım.
Ahanda size Cebelitarık Boğazı….
Yavaş yavaş olayın ayrımına
varmaya başlıyoruz….çünkü okyanusa çıkmak üzereyiz…Dıdıdıı.dııtttt..
Gemimiz artık okyanusta
seyretmeye başladı….yarın tüm gün denizdeyiz sonra Madeira Funchal adasına
gidiyoruz..
İyi geceler günlük, yarın
görüşmek üzere iyi uykular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder